Ümit Özdağ’a Özgürlük Platformu Çağlayan’da Basın Açıklaması Yaptı

Ümit Özdağ’a Özgürlük Platformu, İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Platform Sözcüsü ve Zafer Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Uğur Tarhan tarafından yapılan açıklamada, şu detaylara yer verildi:

“Ümit Özdağ Neden Silivri’de?”

*63 gün önce, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın İstanbul Adalet Sarayı’nda tutuklandığı belirtildi. Ancak halen iddianamenin yazılmadığı ve tutukluluğun devam ettiği ifade edildi.

*Suç şüphesi bulunması durumunda kişinin tutuklanabileceği vurgulandı. Ancak Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen kuvvetli şüphe henüz yeterli şüphe seviyesine ulaşmadığı için iddianame hazırlanamadığı belirtildi.

*İstanbul Savcılığı’na yöneltilen sorulardan biri de, eğer kuvvetli şüphe varsa neden hala iddianame bulunmadığıydı. Yeterli şüphe olmadığında ise Ümit Özdağ’ın neden hala cezaevinde tutulduğu soruldu.

“Akıllara Daha Vahim Sorular Getiriyor”

*Anayasa’nın 19. maddesine göre tutuklanan kişilerin makul sürede yargılanması gerektiği hatırlatıldı. Ümit Özdağ’ın iddianamesiz tutukluluğunun kişi hakları ve hukuk devleti ilkeleri açısından kabul edilemez olduğu belirtildi.

*Ümit Özdağ’ın hapis cezası alsa bile infaz hukuku gereği cezasını çekmeyeceği için tutuklu tutulmasının haksız bir uygulama olduğu dile getirildi.

*Hukuksuzluk iddialarını artıran durumlar arasında, Ümit Özdağ’a yönelik büyük bir kumpas hazırlığı yapıldığı iddiaları da yer aldı. Gazeteci yazar Barış Pehlivan’ın önceden bu durumu işaret etmesi ve iki ay sonra Ümit Özdağ’ın tutuklanması dikkat çekici bir detay olarak belirtildi.

Adalet Bakanına Seslenildi

*İstanbul Savcılığı ve Adalet Bakanlığı’na yöneltilen uyarılarda, haksız tutukluluk iddialarının netleştirilerek Ümit Özdağ’ın serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Ayrıca kumpas olasılıklarının araştırılması ve önlenmesi gerektiği belirtildi.

*Açıklamanın sonunda, Ümit Özdağ’a sahip çıkmanın herkesin hukukunu savunmak anlamına geldiği vurgulandı. Türk Milleti’nin egemenlik haklarının kısıtlanması ve adaletsiz uygulamalara karşı durulması gerektiği ifade edildi.

*Son olarak, “Ümit Özdağ her zaman Türk Milleti’ni savunmuştur. Eğer bu bir suçsa, hepimiz suçluyuz. Ne mutlu Türküm diyene” vurgusu yapıldı.