Polikistik Böbrek Hastalığı Tedavisi

Polikistik Böbrek Hastalığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Polikistik böbrek hastalığı (PBH), genetik bir rahatsızlık olup, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen ancak toplumda yeterince farkındalık yaratamayan bir hastalıktır. Böbreklerde kist oluşumuna neden olan bu hastalık, zamanla böbreklerin büyümesine ve işlev kaybına yol açabilmektedir. Ancak, kişiye özel tedavi ve yeni nesil ilaçlar sayesinde hastalığın yönetilebilirliği artmaktadır.

Polikistik böbrek hastalığı genellikle belirti vermeden ilerleyebilir, ancak bazı durumlarda karın ve yan ağrısı, yüksek tansiyon, kanlı idrar, sık idrara çıkma, idrar yolu enfeksiyonları ve karında dolgunluk hissi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Halsizlik, baş ağrısı ve böbrek taşı gibi problemler de görülebilir. Hastalık ilerlediğinde ise diyaliz ya da böbrek nakli gibi tedavi seçenekleri üzerinde durulması gerekebilir.

Diyaliz Tedavisi ve Önemi

Polikistik böbrek hastalığının en büyük risklerinden biri, böbrek fonksiyonlarının kaybı ve dolayısıyla diyalize ihtiyaç duyulmasıdır. Diyaliz tedavisi yaşamı sürdürmek adına önemli olsa da zorlayıcıdır. Bu tedavi yöntemi, hastaların haftada birkaç gün hastaneye gitmesini gerektirir, uzun süreler alır ve günlük yaşamlarını olumsuz etkiler. Ayrıca çeşitli komplikasyonlar da beraberinde gelir. Bu nedenle diyalizin ertelenmesi hastalar için büyük önem taşır.

Hastalığın Genetik Yapısı ve Tedavisi

Polikistik böbrek hastalığı genellikle ailesel bir geçiş gösterir ve ailesinde böbrek hastalığı öyküsü olan bireylerin düzenli doktor kontrolünden geçmeleri önerilir. Hastalığın seyrinde önemli bir rol oynayan genetik mutasyonlar belirlenebilir ve tedavi planları buna göre oluşturulabilir. Yeni ilaçlar ve tedavi seçenekleri ile hastaların yaşam kalitesi artabilir ve diyaliz ihtiyacı geciktirilebilir.

Polikistik böbrek hastalığı yönetiminde sadece tıbbi tedaviler değil, aynı zamanda psikososyal destekler de önemli bir rol oynamaktadır. Hastaların ve yakınlarının duygusal desteğe ihtiyacı olabileceği unutulmamalıdır.

Kaynak: BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı

Related Posts

Sigara ve alkol kullanımında ‘kanser’ tehlikesi

Doç. Dr. Zeynep Gümrükçü, yoğun sigara ve alkol tüketiminin ağız kanserine davetiye çıkardığını belirterek, “Özellikle sigara kullanımında çok yaygın görülen alt dudak yaraları, 2 hafta veya çok daha uzun süre geçmeyen yaralar bizi korkutuyor. Bu dokulardan biyopsi alıyoruz. Ve maalesef kanser hücreleriyle karşılaşıyoruz” dedi.

Kamu hastanesinde yolsuzluk soruşturması: 6 gözaltı!

“Yasa dışı faaliyetlerle mücadelemizi tavizsiz sürdüreceğiz”

Çocuklarda yazın sık görülen tehdit: Gastroenterit

Kahramanmaraş’ta görev yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Rıza Namlı, yaz aylarında çocuklarda sıkça rastlanan gastroenterit vakalarına karşı aileleri uyardı. Özellikle bebekler ve bağışıklık sistemi zayıf çocuklar için tehlikeli olabilen bu hastalık, ciddi sıvı kaybına neden olabiliyor.

Uzmanından uyarı: Burun içi eğriliği sanıldığı kadar masum değil

Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Prof. Dr. Rauf Oğuzhan Kum, “Günlük yaşamda sık karşılaşılan ancak çoğu zaman ciddiye alınmayan burun tıkanıklığı, altta yatan yapısal bir sorunla ilişkili olabilir. Burnunuzdan rahat nefes alamıyor, gece horluyor, spor yaparken çabuk yoruluyor ya da sabahları yorgun uyanıyorsanız; sebebi, burun içinde ‘septum’ adı verilen yapının eğri olması olabilir. Bu sanıldığı kadar masum değildir. Birçok sağlık sorununa neden olabilmektedir” dedi.

Zihnin sessiz çöküşü: Alzheimer’ın erken ayak sesleri

İsimler karışır, eşyalar kaybolur, zaman silikleşir. İlk önce sadece unutkanlık zannedilir ama aslında beyin, sessizce çözülmeye başlamıştır. Her 3 saniyede 1 kişiye alzheimer tanısı konuluyor. 65 yaş üstü her 9 kişiden 1’i bu hastalıkla yaşıyor. 2050’de dünya genelinde 153 milyon hasta bekleniyor.

Pek çok riski beraberinde getiriyor! Kurban eti nasıl tüketilmeli?

Kurban Bayramı’nda artan kırmızı et tüketimi sindirim problemlerinden kalp sağlığına kadar pek çok riski beraberinde getiriyor. Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, sıcak havalarda etin doğru şekilde saklanması ve pişirilmesi gerektiğini vurgularken, özellikle kronik rahatsızlığı olan bireyleri her öğünde et tüketmemeleri konusunda uyarıyor.